Dul Kiracımla Kızı Yarak Hastası Çıktılar

Emekli Matematik öğretmeniyim, ismim Kemal. İki yıl önce eşimi kaybetmiştim, oğlum da Üniversiteyi bitirip Antalya'da işe başlamıştı. Komşularımızla aram oldukça iyiydi. Yan tarafımdaki dairem boşalmış ve yeni kiracım gelmişti. Fatma hanım 35 yaşlarında, kumral, balık etli, uzun saçları olan, güzel bir kadındı. Bir de kızı vardı Liseye giden, Esra isminde. Onlar yerleştikten bir hafta sonra akşam Hoşgeldinize gittim. Tanıştık, biraz sohbetten sonra, Fatmanın dul olduğunu öğrendim. Kocasından kalan maaşla geçiniyordu. Birde köyde tarlaları varmış, onu kiraya veriyormuş, o şekilde geçinip gittiğini anlattı. Ben de kendimden bahsettim. Sonra herhangi birşeye ihtiyaçları olduğunda benden çekinmeden yardım isteyebileceklerini söyleyerek ayrıldım.

İki hafta sonra da onlar bana ziyarete geldiler. Fatma streç beyaz bir pantolon giymiş, üzerinde siyah bir bluz vardı. Fatmanın kalçaları bütün güzelliğiyle karşımdaydı, gözlerimi o yusyuvarlak kalçalarından alamıyordum. Kızı Esra, "Anne benim yarın yazılım var, çalışmam lazım!" dedi. Ben de, "Gel kızım, şu oda uygun, orda rahat rahat çalış!" diyerek onu kendi çalışma odama götürdüm ve salona döndüm. Fatma hanım ikili koltuğa oturmuş, sehpanın üzerindeki gazeteleri karıştıryordu. "Hanımefendi ben mutfağa geçiyorum, birşeyler hazırlayım!" deyince, "Olur mu Kemal bey, beraber hazırlarız!" dedi ve o önde, ben arkada, mutfağa gittik. Ama o kalçalarını kıvırdıkça ben deliriyordum. Birlikte birşeyler hazırladık, çay yaptık. Bu arada bana, "Böyle yalnız zor olmuyor mu?" diye sordu. Ben de, "Zor, ama ne yapalım, idare ediyoruz işte. Haftanın iki günü bir bayan geliyor, evin temizliğini yapıyor, çamaşırları yıkıyor." dedim. "Bundan sonra istersen ben yapabilirim, hem bütçeme de biraz katkı olur!" dedi. Ben de, "Neden olmasın, siz istedikten sonra!" dedim.

Gülerek, "O bayan başka şeyler de yapıyor mu?" dedi. Ben de anlamamazlıkten gelerek, "Başka yapılacak iş yok ki..." dedim. "Nasıl ya? Yoksa herşey bitik mi Kemal bey?" diyerek kahkaha atmaya başladı. O anda arkasından sarıldım ve göğüslerini avuçladım. Yarağımı kalçalarında hissedince, "Ooo Kemal bey, sende daha çok iş var! Şu kıza bir bakayım..." diyerek, çay ve pasta tabağını aldı ve gitti. İçerden sesi geliyordu. Kızına, "Hani sen ders çalışacaktın? Açmışsın bilgisayarı Chatt yapıyorsun, bıkmadın şundan!" diyerek azarlıyordu kızını. Ben de gittim, "Fatma hanım lütfen kızmayın, olur böyle şeyler, onlar genç nede olsa!" dedim. Biraz yumşadı, "Ne halin varsa gör!" dedi ve beraber tekrar mutfağa geçtik. Çaylarımızı doldurduk sohbet etmeye devam ettik...

"Fatma hanım çok güzelsiniz, harika bir vücudunuz var, çokta sexysiniz, neden evlenmediniz?" diye sordum. "Kocam öldükten sonra çok isteyen oldu, ama ben istemedim. Hergün aynı adamla seks yapmaktansa, farklı şeyler daha çok hoşuma gidiyor. Evlenmeyi asla düşünmüyorum! Sen karından bıkmamışmıydın, aynı deliğe her gün girip çıkmak sana zevk veriyor muydu?" dedi. "Eşim beni çok mutlu ediyordu. Ondan sonra hiçbir kadında o zevki alamadım. Kimisi çok acıtıyorsun diyor, kimisi ordan olmaz, şunu yapmam, bunu yapmam diyor... Kısaca, sadece boşalmak için seks istiyorlar. Onu da sadece kendi istedikleri şekilde olsun istiyorlar!" dedim. "Bende eşinden fazlasını bulursun Kemal!" dedi ve elini sikime attı, pantolonumun üstünden okşamaya başladı. "Ooo seninki çok büyük galiba?" diyerek, fermuarı açıp dışarı çıkarınca, gözleri fal taşı gibi açıldı, "Bu nasıl bir yarak böyle Kemal? Eşek siki gibi!" dedi.

Ben ayağa kalktım sikimi elime alıp, sikimle yüzünü okşamaya başladım. Dudaklarına sürtüyor, boynunu, kulaklarını, yüzünün her yerini sikimle okşuyordum. "Nasıl, beğendin mi Fatma?" dedim. "Beğenmek ne kelime Kemal, ben filimlerde bile böyle yarak görmedim! Bunun kulu kölesi olurum, ohhh!" diye inledi. "Bak Fatma, benimle sikişmeyi göze aldığında herşeye hazır olman lazım, bütün deliklerini doldurmadan bırakmam seni!" dedim. "Amımı, ağzımı, götümü her yerimi sik Kemalim! İyi ki tutmuşum senin evi, aradığımı buldum, asla bırakmam seni! Her işini yaparım, yeterki bu yarağı benden esirgeme, erkeğim!" dedi. Öyle somuruyordu ki anlatamam. Başını yalıyor, emiyor, yarağımın başındaki deliğe dilini sokuyor, kuduruyordu. "Fatma kıza yakalanmayalım daha ilk günde!" dedim. "Aklımı başımdan aldın Kemal, valla kızı unutmuştum!" dedi ve toparlandı, gitti. Kızına, "Esracığım biz Kemal beyle dışarı çıkacağız, hadi sen de eve çık, orda devam edersin!" dedi, kızını eve gönderdi ve tekrar yanıma geldi...

Elinden tutup yatak odasına götürdüm. Anında ikimiz de çırılçıplak olmuştuk. Onu yatırdım, bacaklarının arasına girip amını götünü yalamaya başladım. Şarıl şarıl akıyordu amı. "Sik beni Kemal, ne olursun sik!" diye yalvarıyordu. Yarağımı tutup amının yarığını fırçaladım. Başını yerleştirip kökleyince, tırnaklarını sırtıma geçirmişti. Biraz bekledim öylece, sonra amı gevşedi, başladım sokup çıkarmaya. Çıldırıyordu. "Bu nasıl zevk böyle yaa, ohhhhh, sik beni Kemalimmm!" diye bağırıyordu. Yarım saat siktim Fatmanın amını. Fatma defalarca boşalmıştı. Ben de boşalacağım zaman, amından çıkarıp yarağımı ağzına verdim ve boşaldım. Tüm döllerimi yutturdum. Fatma yarağımı bırakmadı, kazık gibi yapıncaya kadar yaladı, emdi, somurdu. Sonra beni sırtüstü yatırdı tam aynanın karşısında. Yüzü aynaya gelecek şekilde yarağımın üstüne oturdu. "Nasıl da yarıyor amımı Kemal yarağın, ohhhh erkeğim harikasın!" diyerek oturup kalkmaya başladı. "Amımın içinde değmediği yer kalmadı yarağıyın, offffff, mideme dokunuyor sanki aşkımmmm!" diye inleyerek siktiriyordu amını.

Amı çeşme olmuş akıyordu sanki, yatak göl olmuştu. Yarağın üstünde titriyordu durmadan. Öyle kasıldı ki, "İşte buuuu! Zevk buuuu! Oohhh!" diyerek yığıldı kaldı üstümde. Altından kalktım bacaklarını araladım, sulu amı kabarmış, kocaman olmuştu. Yumuldum amına somurdum. "Öldüreceksin Kemal beni! Ohhh aşkımmm!" diye inliyordu. Fatmanın bacaklarını omzuma aldım, bunu ikiye katladım, amına kökledim. Öyle sert sikiyordum ki, "Ayyy parçaladın, yırttın amımı Kemallll!" diye bağırıyordu altımda. Artık ben de sona yaklaşmıştım. Yarağımı amından yavaşca çekiyor, hızla gömüyordum. İyice kilitlendim Fatmaya ve böğürerek boşaldım amına. Öylece yarım saat kadar kaldık. Sonra kalktık banyo yaptık ve Fatmayı dudaklarından uzunca öperek evine gönderdim...

O gün Fatma evine gittikten sonra, banyo yaptım ve çalışma odama geçtim. Bilgisayarımı açıp internete girdim. Fatma'nın kızı Esra'nın E-Mail adresi bilgisayarımda kayıtlıydı. Ne olur ne olmaz diye, adresini Chat programına ekledim. Bu arada oğlumdan mesaj geldi, onunla Chat yaptım. Sonra dışarı çıkıp arabamla biraz dolaştım ve eve gelip yattım.

Sabah saat 09:00 gibi kapı çaldı. Açtığımda karşımda Fatma vardı. "Buyur Fatma hanım!" dedim. İçeri geçti, "Sana kendi ellerimle bir kahvaltı hazırlamaya geldim. Haa bu arada, ev işlerini de ben yapıyorum, demi artık?" dedi. Ben de, "Tabii ki sen yapacaksın tatlım, senden başka bir kadın giremez artık bu eve!" dedim. Fatma güldü ve mutfağa geçerek kahvaltıyı hazırlamaya başladı. Ben de yatak odasındaki kirlileri banyoya attım. Fatma'nın, "Kalvaltı hazır Kemal bey!" sesiyle mutfağa gittim. Gerçekten mükemmel bir sofra hazırlamıştı. "Her konuda marifetlisin Fatma, teşekkür ederim!" dedim. Fatma da, "Sende o yarak oldukça, daha ben sana neler neler hazırlarım!" dedi. Birlikte kahvaltı yaptık. Sonra ben alışveriş için dışarı çıktım...

Saat 15:00 gibi döndüğümde Fatma beni kapıda karşıldadı. Üzerinde eşimin sexy kıyafetlerinden biri vardı. Fatma banyo yapmış, saçları halen ıslak, mükemmel bir makyajla karşımda duruyordu. Dudaklarına bir öpücük kondurup, elimdeki poşetlerle mutfağa gittim. Giderken evin diğer bölümlerine de göz atıyordum. Ev gerçekten pırıl pırıl olmuş, mis gibi kokuyordu. "Fatma çok teşekkür ediyorum, harikalar yaratmışsın!" dedim. Bu defa dudaklarından uzunca öptüm. Birlikte aldıklarımı yerleştirdik. Bu arada Fatma ve kızı için de birşeyler almıştım. "Ya Kemal bey niye zahmet ettin, ne gerek vardı şimdi bunlara?" dedi. Ben de, "Zahmette neymiş Fatma, sen bu kadar şey yapıyorsun. Öyle düşünürsen üzülürüm!" diyince, Fatma geldi dudaklarıma yapıştı, bir yandanda yarağımı sıkmaya başladı...

Hemen oracıkta bunu tezgaha dayadım, kalçalarını zor örten elbisesini beline kadar sıyırdım. Altında külot yoktu. Diz çöküp, başladım amıyla götünü birlikte yalamaya. Fatma inlemeye başladı, "Kemal bu sefer eşini nasıl siktiysen öyle sik beni aşkım, erkeğim!" diyerek inliyordu. Fatma boşalıncaya kadar amını götünü yaladım. Sonra da onu diz çöktürüp yarağımı çıkarıp ağzına verdim. Hayatımda Fatma gibi yarak yalayan birini görmedim desem yalan olmaz. Bir eliyle sıvazlıyor, "Oohhhh harika sikin var kemal!" diyerek somuruyordu. Yarağımı ağzından çektim, domalttım Fatma'yı önümde. Arkadan amına geçirdiğim anda çığlığı bastı, "Ayyy yırttın amımı Kemal, yavaş!" diye. Biraz bekledim amı yarağıma alışınca gidip gelmeye başladım. Belinden sıkıca kavrayıp, sokup çıkardıkça kıvranıyordu Fatma, "Sok Kemalim sokkkk, sik beni, ohhhhh!" diyerek sürekli orgazm oluyordu...

"Fatmam, kadınım, senin şu güzel götünü de sikecem!" diyordum, bir yandan yarağımı amına sokup çıkartırken, parmaklarımla da göt deliğini okşuyordum. Fatma'ya, "Ellerini arkaya uzat, kalçalarından tut ve iki yana ayır!" dedim. Dediğimi yaptı. Yarağımı amından çıkardığım anda amından ‘Fooşşş!' diye ses geldi. Hemen diz çöküp dilimi göt deliğine soktum. Dilimle iyice gevşettim deliğini, sonra sikimin başını tutup sıkarak göt deliğine yerleştirdim. Yarağımın başı ‘Şlopp!' diye girince Fatma kaçmak istedi. Ona, "Dur aşkım, acı buraya kadardı, bundan sonrası zevk deryası olacak! Kendini rahat bırak, sıkma!" dedim. Öylece bekledik biraz. Elimi amına atıp okşadım, "Derin nefes al aşkım!" dedim. O nefes alınca ben kökledim. Çırpınmaya başladı. Buna, "Aşkım, Fatmam, Kadınım, işte şu anda seni eşimi siktiğim gibi sikiyorum!" dedim. Fatma da, "Ne olursun biraz bekle, dayanamıyorum!" dedi...

Öylece bekledim. Kalçalarını okşadım. Göğüslerini avuçladım, sıktım. Boynunu çevirip dudaklarına yumuldum. Bu arada Fatma'nın göt alıştı, kendisi kalçalarını oynatmaya başladı. Ben de kalçalarımı ileri geri yapınca yarağım Fatma'nın göte ritmik şekilde girip çıkmaya başladı. Fatma kısık bir sesle, "Iııhhhhh, Ooohhhh!" diyor, bir yandan da, "Hem çok acıyor, hemde çok zevkli Kemalim!" diye inliyordu önümde. Bende o rahatlıkla yarağımı sonuna kadar çekiyor, sonrada hızla köklüyordum Fatma'nın daracık götüne. Sonra Fatma'nın belinden tutup, mutfak halısının üstüne sırt üstü uzandım, yarağım hala götündeyken. Artık Fatma götünü kendi siktirmeye başladı. Kalkıp kalkıp oturdu sikime. Fatma çılgına dönmüştü, götünden sikilirken amından boşalıyordu. O anda ben de Fatma'nın daracık göt deliğine bütün döllerimi doldurdum. Sikim götünde yumşayıncaya kadar bekledik. Fatma sikimden götünü çekince osura osura tüm döllerimi üzerime akıttı...

Bu arada saat akşam 18:00 olmuştu. Fatma duş alıp hemen evine gitti, çünkü kızı Esra çoktan okuldan gelmişti. Ben de kuveti doldurup içine uzandım. Tüm yorgunluğumu almıştı ılık su. Duş alıp kurulandım. Kendime birşeyler hazırlayıp, yemeğimi yedim. Ve çalışma odama geçtim. Saat 21:00 gibi interneti açınca, Esra'nın da online olduğunu gördüm. Ben buna, "Naber tatlı kız?" diye yazınca, "Nerden biliyorsun tatlı olduğumu?" dedi. Doğrusu şaşırmıştım, kız karşısındakinin kim olduğunu bile sormuyordu. Madem o sormadı, ben de kim olduğumu söylemedim ve "Bütün kızlar tatlıdır!" dedim. "Kameran var mı?" diye sordu. "Var!" deyince, "Bana şeyini gösterir misin?" dedi. Bu duyduğum laf karşısında ben şok olmuştum. Yine de doğru anlayıp anlamadığımı öğrenmek için sordum, "Neyimi gösterir miyim?" dedim. "Şeyini işte... Önündekini!" deyince içim bir tuhaf oldu ve kıza ne cevap yazacağımı bilemedim. Karmaşık duygular içerisindeydim, kafam allak bullak olmuştu...

Ben cevap yazmayınca, "Hadi aç, yüzünü göstermene gerek yok, sadece şeyini görmek istiyorum!" dedi. İşte o anda şeytan dürttü beni, kız zaten kim olduğumu bilmiyordu, kamera açsam bile yüzümü de göstermeyecektim. Buna sordum, "Peki, senin kameran varmı?" dedim. "Var, ama şimdi yanımda annem var, o uyumadan açamam!" dedi. "Tamam ozaman annen uyuyunca görüşelim!" dedim. "Yaa lütfen, ben çok merak ediyorum erkeklerinkini, şimdi gösterir misin?" dedi. Elime düşmüştü artık, "Karşılıklı olmazsa yapmam!" dedim. "Tamam ama, ben şimdi soyunamam, annem var!" dedi ve bu arada kamerayı açtı, yüzü gözükmüyordu. Ben de kamerayı yüzüm gözükmeyecek şekilde ayarladım ve açtım. Biraz sohbetten sonra, "Hadi lütfen çıkart onu!" dedi. Ben bunu iyice azdırmak için, "Neyi?" dedim. "Önündekini!" dedi. "Onun adını bilmiyor musun?" dedim. "Yaa lütfen ama, yarak işte, hadi göster!" deyince pijamamı donumla birlikte indirdim...

"Waooouww! Ne kadar büyükmüş o öyle!" dedi. "Sen daha önce böylesini görmedin mi?" dedim. "Her gün kameradan gösteriyorlar, ama seninki kadarını hiç görmedim!" dedi. Ben de puştluğuna, "Annene sor, o görmüştür böylesini!" dedim. "Görmüşmüdür bilmiyorum, ama annem şimdilerde çok mutlu, sık sık yeni ev sahibimize gidiyor, sanırım sikişiyorlar!" dedi. "İnsan hiç annesi hakkında öyle konuşur mu?" dedim. "Ben annemi bilirim, sikişmeden duramaz o! Hem adam bekar, annem de dul, ikisi bir arada olunca sikişmeyip te başka ne yapacaklar ki?" dedi. Ben kendime gelmek ve duduklarımı hazmetmek için, "Neyse sonra görüşürüz, iyi akşamlar, hoşcakal!" dedim. "Tamam görüşürüz, annem yatınca ben yeniden açarım, ozaman karşında çırılçıplak olurum!" dedi, kapattı. Ben de kapattım.

Esra da enaz annesi kadar azgın. Yaşı bana göre biraz küçük olsa da, yine de tam sikilecek kıvamda. Olaylar nasıl gelişecek göreceğiz bakalım...


Artık Fatma'yla karı koca gibiydik, kızı okula gidince, ya ben onun evine gidiyordum, yada o bana geliyor, doyasıya sevişiyor, sikişiyorduk. Fatma o kadar mutluydu ki anlatamam. Tabiki ben de çok mutluydum. Onun daracık amından ve götünden artık vazgeçmem mümkün değildi. Fatma seksin en ince ayrıntılarını biliyor, sevişirken de bütün bunları uyguluyordu. Aradığım kadını bulmuştum. İlişkimiz başlayalı 3 ay olmuştu ki, Fatma'nın anne ve babası geldi. Bir akşam Fatma beni yemeğe çağırdı. Anne ve babasıyla tanıştık. Gece geç saate kadar sohbet ettik. Fatma'nın anne ve babası yarın gideceklerini ve Fatma'nın bana emanet olduğunu, herhangi birşeye ihtiyacı olursa benim karşılamamı istediler. Ben de, "Elbette elimden geleni yaparım, siz merak etmeyin!" dedim. İyi geceler dileyerek ayrıldım.

Fatma'yla (ailesi var diye) 1 haftadır sikişememiştik. Fatma'yı özlemiştim. Onu düşünerek yattım. Öğleye kadar uyumuşum. Kalktıktan sonra arkadaşlarla şehir kulubüne gittim. Yemek yedik, biraz oyun felan derken akşamı ettim. Telefonum çaldı, baktım arayan Fatma'ydı. Kulüpten ayrıldıktan sonra Fatma'yı aradım, "Buyur aşkım?" dedim. "Kemalcığım bu akşam yemeği bizde yiyelim. Hem bizim kızın yarın matematikten sınavı varmış, onu da biraz çalıştırırsın!" dedi. "Tamam geliyorum!" dedim ve doğruca Fatma'nın evine gittim. Fatma çoktan sofrayı hazırlamıştı. Oturup yemek yedikten sonra biz Esra'yla onun odasına geçtik. Anlamadığı ve yapamadığı konularla ilgili çalıştırdım Esra'yı. "Kemal amca teşekkür ederim, sayende yarın iyi bir not alacağım!" dedi. "Hadi bakalım, umarım yardımcı olmuşumdur! Saat epey geç oldu, internete falan takılmadan yat uyu, tamam mı?" dedim. "Yaa Kemal amca, sen de annemden farksızsın, duyan da bilgisayarın başından hiç kalkmıyorum sanacak!" dedi. "Hem ne buluyorsun bu internette?" dedim. "Ne ararsan var Kemal amca!" dedi. "Sen daha küçüksün, bu işlerle fazla uğraşma, başına iş alırsın!" dedim. "Hiçte bile, sen git annemle ilgilen!" dedi ve güldü. Anladım ki annesini siktiğimin farkındaydı. "Hadi iyi geceler!" dedim ve odasından çıktım.

Fatma mutfakta uğraşıyordu, ona da, "İyi geceler Fatma, ben kaçıyorum!" dedim. "Kemal beni özlemedin mi? Ben seni özledim, bir hafta oldu. Rüyalarıma giriyor senin yarak, bu akşam benim yatak odamdayız, seni bırakmam!" dedi. "Bu gidişle Esra'ya yakalanacağız!" dedim. "Sanki bilmiyor mu seninle sikiştiğimi? Görürse görsün, umurumda değil! Geçen gün gecenin ikisinde lavaboya kalktığımda ışığı yanıyordu, anahtar deliğinden baktım, bilgisayarın başında çırılçıplak olmuş, kendini okşuyordu, içeri girdim bağırdım çağırdım, hatta iki de tokat attım, (Orospu mu olacaksın kahpe!) dedim. O da bana, (Sen sikişirken ben birşey diyormuyum sana!) dedi. Birşey diyemedim, kapıyı çarpıp çıktım. O günden beri konuşmuyorum zaten!" dedi. "Fatmacığım bunun bir çaresine bakmak lazım, böyle olmaz, kızın başına kötü birşey gelir! Hayır, adam gibi biriyle olsa hadi neyse, ibnenin biri kandırır, hem siker, hem de kaydeder, sonra da şantajla her istediğini yaptırır. Zaman kötü tatlım!" dedim. "Boşver Kemalim zaman her şeyin ilacıymış, su akar yolunu bulur, biz ne yapsak boş şimdi! Sen yatak odamıza geç soyun, ben geliyorum!" dedi.

Bu evde karımla yıllarca oturmuştuk, yatak odamızı özel yaptırmıştık, üç duvar ve tavan aynayla kaplı. Bu evin yatak odasında karımla sikişirken sanki grup yapıyormuş gibi hissederdik hep. Karım öldükten sonra bu evden yan tarafdaki daireye taşınmıştım. Çünkü o odada artık uyuyamıyordum, nereye baksam karımı çırılçıplak görüyordum. Neyse uzatmayayım, odaya geçip soyundum ve yatağa uzandım. Fatmam da geldi, o da soyundu, ikimiz de çırılçıplak olduk. Birbirimizi yaladık saatlerce, vücudunda dilimin değmediği nokta kalmamıştı. Fatma da benden aşağı kalmıyordu, her yerimi yalıyor, öpüyor okşuyordu. Ben yalarken Fatma iki defa boşalmıştı. Fatma'yı yüzükoyun yatırdım, bacaklarını ayırıp üzerine uzandım, yarağım kalçalarının arasında, dudaklarım kulak memelerindeydi. Fatma inlemeye başladı, "Sik Kemalim, sok amıma götüme, ohhhh aşkım yanıyorum, hadi!" diyordu...

Yarağımı göt deliğine dayayıp bastırdım. Başı girince, "Ihhhhh!" diye inledi. Sonra birden kökledim. "Ayyyy!" diyerek çığlık attı. Ama ben başladım sokup çıkarmaya. Öyle hızlı sikiyordum ki götünü, Fatma yastığa dişlerini geçirmiş, çarşafı yırtarcasına tırmalıyordu. Sonra yavaşladım. "Fatmacığım, kadınım, götün öyle dar ki beni çıldırtıyor aşkım. Bu götü defalarca siktim, halen daracık, hiç sikelmemiş gibi, çok sert göt kasın var Fatmammm!" diyor, yarağımı götünden çıkartıp tekrar köklemeye devam ediyordum. Fatma da, "Sik erkeğim, sik, her yerimi sik, çok acıtıyorsun ama çokta zevk veriyorsun, ohhhhh, kökle dibine kadar, kökle Kemalim!" diye inleyerek tekrar boşaldı. Ben de sona gelmek üzereydim, yarağım Fatma'mın götünde zonkluyordu, Fatma altımda götünü oynata oynata deliğini dölümle doldurttu. İkimiz de vıcık vıcık terlemiştik, biraz dinlenip banyoya gittik, duş alıp yattık.

Sabah saat 7:00 gibi uyandım, üzerimiz açılmış, ikimiz de çırılçıplağız. Şöyle dal taşak biraz yatak keyfi yapayım, sonra Fatma'yı uyandırırım diye düşündüm. Yatakta sırtüstü uzanmışım, sabah sertliği ile kalmış yarağımı okşaya okşaya, yanımda uyuyan Fatma'nın çıplak vücudunu seyrediyordum öylece. Bu arada yatak odasının kapısı yavaşca açılmaya başlayınca, hemen elimi yarağımdan çekip, kolumu yüzüme koydum, uyur gibi yaptım. Kolumun altından kapıyı görebiliyordum, gelen Esra'ydı. Ayaklarının ucunda yatağa yaklaştı ve bir süre kalkık yarağımı seyretti. Eli amındaydı, amını okşuyordu. Yeni uyanıyormuş gibi yapıp gözlerimi açınca, Esra hemen sus işareti yaptı ve sessizce kapıya gitti. Kapıdan çıkarken bana, 'Gel!' diye işaret etti, gitti. Kalktım ve şortumu giyip ardından gittim. Esra Lavabonun önünde beni bekliyordu...

Esra fısıltıyla, "Annemin bağırdığı kadar varmış, sikin ne kadar büyükmüş öyle!" dedi. "Utanmıyor musun, izin almadan annenin yatak odasına girmeye! Bundan böyle annen benim kadınım, tamam mı? Ona göre davranmanı istiyorum!" dedim. "Tamam, ama bir defa dokunmak istiyorum!" diyerek, elini şortumdan içeri sokup avuçladı yarağımı. Zaten kalkık olan yarağım, Esra'nın sıcacık elinin dokunmasıyla daha da büyümeye başladı. "Ayyy, bu ne yaa böyle? Kocaman oldu!" dedi. Elini tuttum şortumdan çıkardım ve "Tamam, bırak artık da okuluna git!" dedim. Ben öyle deyince bozuldu, "Amaan be, elletmezsen elletme! Senin sikin kadar büyük bir yarak buldum, ben de onu ellerim!" dedi ve çantasını alıp, bana tafra yaparak evden çıktı...

Esra gittikten sonra ben de hemen yatakodasına geçip, Fatma'nın amına yumuldum, yaladım, dilledim, somurdum. Ama aklımdan birtürlü Esra'yı atamıyordum. Fatma amı yalanarak uyanınca, uyku sersemi, "Azgın erkeğim, ohhhh, harikasın!" diye inlemeye başladı. Amı iyice sulanınca üzerine çıktım ve yarağımla amının dudakları arasında aşağı yukarı gitgel yaptım. Amı daha da sulanınca geçirdim amına. Fatma inleyerek bacaklarını belime doladı, ben de piston gibi girip çıkmaya başladım. "Ohhh, sik beni Kemalim, sik, senin bu yarağının kulu kölesi olurum, ohhhhh!" diye diye, sarsıntılarla boşaldı. Yarağımı amından çıkartıp ağzına verdim. Gırtlağına kadar sokup çıkarttım ve sonunda ağzına tüm döllerimi fışkırttım. Ben yatağa uzanırken Fatma banyoya gitti. Duşunu alıp mutfağa geçti. Ben de duş alıp, birlikte kahvaltımızı yaptık...

Sonra bazı işlerimi halletmek için dışarı çıktım. Ama kafam hep Esra'daydı. Esra aklımı çelmişti. Bakalım, ilerleyen günlerde neler yaşanacak...


Fatma'yla ilişkimiz mükemmelin de ötesinde devam etmekteydi. Bir gün Fatma'ya, "Aşkım, artık ayrı evlerde yaşamanın bir anlamı yok, ya siz benim daireye taşının, ya da ben size taşınayım!" dedim. Fatma da, "Aşkım sen artık benim kocamsın, erkeğimsin, senden başkası bana elini süremez!" dedi. "Teşekkür ederim kadınım, ben de senden başka bir kadını asla düşünmeyeceğim!" dedim. Fatma, "Aramızda resmi bir nikah olsun istemiyorum, senin malın mülkün oldukça fazla, onlar için seninle evlenmek istediğim gibi bir görüntü ortaya çıksın istemem, senin benim için neler yaptığını ve neler yapabileceğini biliyorum, o nedenle, bana nikahlı eşin gibi davranabilirsin aşkım, kocacığım!" dedi. Fatmamın dudaklarına yumuldum, dakikalarca öptüm kadınımı.

Bu arada Fatma'nın cep telefonu çaldı. Fatma telefonda konuştuktan sonra, "Hayatım Babamı hastaneye kaldırmışlar, benim çok acele gitmem gerekiyor!" dedi. "Tamam aşkım telaşlanma hemen, ben seni götürürüm!" dedim. Hazırlandı ve arabamla yola çıktık, iki saat sonra hastaneye vardık. Babası kalp krizi geçirmiş, doktorlar müdahaleden sonra ameliyat olması gerektiğini söylemişler. Annesi başındaydı. Geçmiş olsun dileyip, ellerinden öptüm. Annesiyle Fatma dışarı çıktılar. Biz de biraz sohbet ettik. Sonra Fatma geldi, "Kemal bey, benim kalmam gerekiyor, Esra da yalnız kaldı, siz dönün, ona göz kulak olun!" dedi. "Tamam, birşeye ihtiyacın olursa mutlaka ara!" dedim ve vedalaşarak ayrıldım.

Konyaya döndükten sonra, saat 15:30 gibi Esra'nın okulunun önüne arabamla gittim. Esra çıkınca çağırdım, arabaya bindi ve "Kemal amca birşey mi oldu? Niye geldin?" dedi. Ben de durumu anlattım. Hemen telefon etti annesiyle ve dedesiyle konuştu, biraz rahatlamıştı. Bunu güzel bir restorana götürdüm. Yemeğimizi yedik, arabayla biraz dolaştık ve eve döndük. Onların dairesindeydik. Esra duş almak için banyoya girdi. Ben de salonda televizyon seyrediyordum. Banyodan çıktıktan sonra bornozuyla yanıma geldi, "Nihayet baş başa kaldık Kemal amca!" diyerek yanıma oturdu. "Ne demek şimdi bu?" dedim.

"Neden böyle davranıyorsun Kemal amca? Kendimi bildim bileli, annemin zevkten inleyişleriyle büyüdüm. Artık ben de o zevki tatmak istiyorum, ben de zevkten inlemek istiyorum, bunu benden neden esirgiyorsun? Etrafımda o kadar çok kişi var ki, beni kadın yapmak için can atan, ama ben seni seçtim. Biliyorum ki bana her şeyi öğretecek birisin, asla canımı yakmak istemezsin! Babam öldükten sonra annem farklı erkeklerle oldu, hiç birisine sana tutulduğu kadar tutulmadı! Sen onu tekrar normal hayata döndürdün. Annem seni çok seviyor, hatta sana tapıyor. Karı koca gibisiniz biliyorum, bana da babamdan bile iyi davranıyorsun. Ama bazen öyle çok azıyorum ki Kemal amca, her an birine her şeyimi verebilirim. Ben sana değer veriyorum ve benim her yerime ilk sen sahip ol istiyorum!" dedi ve iyice yanıma sokuldu.

"Esra kızım, tamam da, bunu annene nasıl açıklarız? Kadıncağız duyunca şok olur, ilişkimiz biter diye korkuyorum!" dedim. "Ya ne kadar sabırlı bir adamsın sen böyle, şimdi başkası olsaydı çoktan sikip kadın yapmıştı beni! Senden önce annemi siken adamlar beni de sikmeye çalıştılar, ama onlardan nefret ediyordum. Seni ise ben istiyorum, hemde şimdi istiyorum!" dedi ve üzerindeki bornozu çıkarıp, çırılçıplak kucağıma oturdu. Artık benim de sabrım tükenmişti, dudaklarına yumuldum, dakikalaraca somurdum dudaklarını. Ordan, henüz yeni tomurcuklanan göğüslerine indim, tamamını ağzıma alıp içime çekiyordum. O da benim üzerimdekileri çıkartmaya çalışıyordu. Ayağa kalktım, soyundum ve Esra'yı kucağıma alıp, annesini siktiğim yatak odasına götürdüm...

Yavaşca yatağa bıraktım ve bacaklarını ayırıp, henüz yeni yeni tüylenmeye başlayan o tatlı amını yalamaya başladım. Esra kendini kasıyor, bırakıyor, "Ohhhh Kemal amca, çok zevkli!" diye inliyordu. Bir saat boyunca her yerini yaladım, amını, götünü, koltuk altlarını, kulak memelerini, boynunu, göğüslerini, kalçalarını, bacaklarını... Ayaklarını bile yaladım. Defalarca boşaldı, o boşaldıkça ben amını adeta yiyordum. "Sik beni Kemal amca, ne olursun sik, kadın yap beni, her yerimi sik!" diye çığlık atıyordu küçük Esram...

Artık onu sikişmekten alıkoyan bekaretini bozmaya sıra gelmişti. Yarağımı ağzına verdim yalattım. Belinin altına yastık koydum, bacaklarını ayırdım. Sikimi elime alıp amının dudaklarının arasına sürtmeye başladım. Esra altımda yılan gibi kıvranıyordu. "Hazır mısın kadın olmaya küçük kız?" dedim. İnleyerek, "Evet Kemal amca!" dedi. Yarağımın başını az sokunca, "Iııhhhhh!" demeye başladı. Öylece biraz bekledim. "Bak seni son kez uyarıyorum, bu yarağı yedikten sonra, birçok erkeğin mutlu edemiyeciği bir kadın olacaksın, ona göre!" dedim. "Ne olursa olsun, sik artık Kemal amcaaaaaaa!" diye bağırırken, amına kökledim...

O anda sesi kesildi, sanki nefes alamıyordu. Durdum yüzüne iki tokat vurdum, kendine geldi. "Ayyy Kemal amca, biran öldüm sandım!" dedi. Yarağım içinde hiç kıpırdamadan Esra'yla konuşuyordum, rahatlamıştı biraz. "Hadi artık kalçalarını biraz hareket ettir de amın alışsın!" dedim. Yavaş yavaş hareket ediyordu. "Esracığım büyük acı geride kaldı. Şimdi birkaç dakika daha acı çekeceksin, sonunda istediğine kavuşacaksın! Tama mı küçük orospu?" dedim. Gülerek, "Tamam Kemal amca!" dedi. Bacaklarından tutup, yarağımı çekip hızlıca pompalamaya başladım. Altımda durmadan bağırıyor, "Aslı hiç böyle anlatmamıştı, ayyyyyy her yerim yırtıldı!" diye haykırıyordu...

Bir süre sonra amı iyece alışmış ve artık, "Oohhhh!" demeye başlamıştı. Ben de yavaşladım. Nazikce girip çıktıkça, "Evet, evet, harika, ohhhhh, sik Kemalim, sik, orospun yap beni!" diyerek boşaldı. Nerdeyse bir saatten fazla olmuştu, ben henüz boşalmamıştım. "Hadi şimdi git amını bir güzel yıka, temizle gel, en zorunu başardın, biraz da zevk alalım!" dedim. Esra banyoya gitti, ben de lavaboya gittim, sikimdeki kanları temizledim. Sonra salona geçip oturdum...

Esra geldi yine kucağıma oturdu. "Kemal amca çok acıdı, ama sonu harikaydı!" dedi. Üçlü koltuğa yatırdım, amını yalamaya başladım. Bu arada götünü de yalıyordum. Esra tekrar kıvama gelmişti. Koltuğa oturdum, Esra'yı yüzü bana dönük olarak yarağımın üstüne oturttum. Yarağım amının içine yavaş yavaş kayıyordu. Sonuna kadar oturdu. Esra kalçalarını kıvırtıyor, ben de dudaklarını yiyordum. Avcumu bile doldurmayan tazecik göğüslerini kemiriyordum adeta. Kalçalarını tokatlaya tokatlaya sikiyordum küçük Esramı. Defalarca boşalmıştı küçük orospu. Artık ben de sona gelmiştim. Üzerimden indirdim ve yarağı ağzına verdim...

Başından sıkıca tutup, sikimin anca üçte birini ağzına sokup çıkartıyordum. Manzara müthişti, benim koca oğlan Esra'nın küçücük ağzında patlamak üzereydi ve sonunda fışkırdım. Bu güne kadar öyle boşaldığımı hatırlamıyorum. Esra'nın ağzına kahve fincanını dolduracak kadar boşalmıştım. Esra yarısını yuttu, bir kısmı da çenesinden süzülerek küçücük göğüslerini süsledi. "Evet Esra hanım, rahatladın mı yarağı yiyince?" dedim. "Hemde nasıl Kemal amca! Harikaydı!" dedi. "Beni de yoldan çıkardın sonunda! Yarın, senin o gömlek düğmesi gibi küçük deliğin varya arkanda, onu da delecem, tamam mı?" dedim. "Tamam Kemal amcam benim, artık senin küçük orospunum, her istediğini yap, istediğin deliğimi sik!" dedi.

Saat epeyce ilerlemişti, birlikte yatak odasına geçtik, çarşafı değiştirip, birbirimize sarılarak yattık...

Dul kiracım Fatma'nın 16 yaşındaki kızı Esra'yı bekaretinden kurtardığım akşam onunla çırılçıplak sarılarak yatmıştık. Sabah saat 07:00 gibi kalktım. Esra öyle tatlı uyuyordu ki anlatamam. Amı kabarmış, biraz da kızarmış, göğüsleri emilmekten mosmor olmuş, vücudunun diğer emdiğim yerleri de morluklar içindeydi. Biri görse o şekilde, kesin bu kıza işkence yapmışlar derdi. Onu biraz seyrettikten sonra, şortumu ve tişörtümü giyip mutfağa gittim, kalvaltıyı hazırladım. Sonra Esra'yı öperek uyandırdım, "Kızım kalk, okula geç kalacaksın!" dedim. Esra uyandı, "Günaydın Kemal amca!" diyerek yatakta biraz gerneşti ve kalktı, lavaboya doğru yürüdü. Arkasından bakınca bacaklarını birleştiremiyordu, yürürken sünnet olmuş çocuk gibiydi. Mutfağa geçtim çayları doldurdum, bu arada Esra da okul üniformasını giymiş geldi. Ona gülerek, "Ne o kız, yarağı yiyince yürüyüşün de değişmiş!" dedim. "Ya Kemal amca, gerçekten bacaklarımı birleştiremiyorum, ben böyle okula nasıl gidecem?" dedi. "Kolay kızım, izin alırız bir günlük, nasılsa bu gün Cuma, üç gün tatil yaparsın!" dedim. "Yaşasın, oleyyy!" diyerek dudağımdan öptü.

Kahvaltımızı yaptık. Okulu aradım, o okuldan emekli olduğum için Müdür beyle görüşüp izin aldım. Esra mutfağı toplarken ben de kendi dairemin kapısına bırakılan gazeteleri alıp, salonda okumaya başladım. Gazetelere öyle dalmışım ki, iki saat geçmiş aradan. Baktım Esradan da ses yok, seslendim, "Esra nerdesin?" diye. "Geliyorum Kemal amca!" dedi. 10-15 dakika sonra geldi. "Ne yapıyorsun kız, hiç sesin de çıkmadı?" dedim. "Kemal amca ben okula gitmeyince Aslı merak etmiş, beni aradı, onunla konuştuk." dedi. "İki saattir mi?" dedim. "Eee, akşam olanları anlatmaya başlayınca zaman çabucak geçmiş, farkına varamadım." dedi. "Kız sen manyak mısın? Elaleme ne diye anlatıyorsun sikildiğini?" dedim. "Kemal amca merak etme, Aslı benim en yakın arkadaşım, kankam. O da bana her defasında nasıl sikildiğini anlatıyor! Bir bilsen neler neler anlattı, duysan kafayı yersin! Hatta ben ona senden ilk bahsettiğimde, seninle sikişmem için o beni teşvik etti!" dedi. "Arkadaşın orospunun önde gideniymiş ozaman!" dedim. "Ama Kemal amca, ben de senin küçük orospunum ya!" diyerek kucağıma oturdu ve "Bizim okulda orospu olmayan bir tek kız ben vardım, beni de sen orospu yaptın!" dedi. "Orospuyla arkadaşlık yaparsan sonu böyle olur işte!" dedim. "Ben halimden memnunum Kemal amca!" dedi.

Biraz öpüşüp, yiyiştikten sonra, "Esra yarın annenlere gidelim, hem dedeni de ziyaret etmiş olursun." dedim. Havalara uçtu, "Dedemi çok özledim!" dedi. Bu arada zil çaldı. Esra koşarak gidip kapıyı açtı. "Esra kızım, gelen kimmiş?" diye seslendim. "Aslı geldi Kemal amca!" dedi ve birlikte salona geldiler, beni tanıştırdı. Aslı'ya, "Hoşgeldin kızım!" dedim. Aslı, "Hoş bulduk!" derken tebessüm ediyordu. Onlar Esra'nın odasına geçtiler, ben de gazeteleri okumaya devam ettim. Gazete gözümü yormuştu sanki, öylece kanepeye uzandım, uyumuşum...

Aradan nekadar geçti bilmiyorum, bir elin şortumdan içeri girip yarağımı sıvazlamasıyla uyandım. Aslı da Esra da çırılçıplak yanımdaydı. Yarağımı sıvazlayan Aslı idi ve Esra'ya, "Bunu nasıl aldın kız?" dedi. Esra da, "Kemal amca o konularda tecrübeli, iğne deliğine bile sokar valla!" dedi. İki tane 16 yaşındaki çıtırı çırılçıplak görünce benim yarak zaten anında kazık gibi olmuştu. Ayağa kalktım şortumu ve tişörtümü çıkardım, Aslı'yı kanepeye oturtup, "Al bakalım Aslı hanım, tadına bir bak!" dedim ve yarağımı ağzına dayadım. Yarağım ağzına sığmıyor, sadece başını yalıyordu. Esra'yı da Aslı'nın yanına oturtup, ikisine birden yalattım. Aslı, "Pørnø filimlerinde bile bu kadar büyüğünü görmedim. Bu yarak girdiği yeri kesin yırtar Esracığım!" dedi. "Şimdi senin deliklerini de yırtacam Aslı hanım, merak etme!" dedim, Aslı'yı kanepeye yatırıp bacaklarını ayırdım. Yarağımın başını, küçücük am dudaklarının arasında gezdirdim. Amı vıcık vıcık sulanmıştı zaten, birden kökledim. Öyle bir bağırdı ki sanki bıçak sokuluyormuşcasına, nefesi kesildi, gözleri kaydı orospunun. Dibini bulunca öylece bekledim...

Aslı'nın amı yarağıma alışınca, kalçalarını oynatmaya başladı ve "Biran öldüm sandım!" dedi. "Ölmedin, ama şimdi zevkten ölebilirsin!" dedim ve hızla girip çıkmaya başladım daracık amcığa. Her köklememde kasılıyor, titreyerek boşalıyordu. Tam yarım saattir pompalayarak sikiyordum. Yarağımı amından aniden çekince, amına bastığım hava 'Fooşşş' diye çıkmıştı. Hemen diz çöküp körpecik amını yalamaya başladım. Amıyla öpüşüyordum. Kız kendinden geçmiş, "Olamaz böyle bir zevk! Ohhh!" diye inliyordu. Bu arada göt deliğini de emiyor, yalıyor, diliyordum. Aslı zevkten resmen çıldırmıştı, "Her yerimi sik, zevkten öldürdün beni, ohhh!" diye inlemeye devam etti. Bacaklarını göğüslerine değecek şekilde kaldırdım ve göt deliğini yalamaya devam ettim. Yarağımı Esra'nın ağzına sokup ıslattıktan sonra dayadım Aslı'nın göte. Yarağımın başını sıkıp bastırınca, başı Löp diye girdi Aslı'nın götüne.

Aslı çığlığı bastı hemen ve "Çıkart ne olursun, çok acıyor, lütfen!" diye yalvarmaya başladı. "Zorunu başardın tatlım, kendini kasmazsan sen de zevk alırsın, yoksa bağırta bağırta sikerim seni!" dedim. Kendini serbest bıraktığı anda kökledim. Avazı çıktığı kadar bağırdı. "Orospu çocuğu yırttın götümü, çıkart, istemiyorum!" diye küfür ettiği anda tokatı bastım buna ve pompalamaya başladım. Öyle sert sikiyordum ki, yarağımı köküne kadar götüne gömüyor, çıkartıyor, tekrar gömüyordum. Esra'ya, "Amını ağzına daya şu orospunun!" dedim. Esra dediğimi yaptı ve Aslı'nın yüzüne oturdu, amını sürtmeye başladı. İkisinin inlemeleri birbirine karışmıştı. Aslı'nın göt te iyice açılmış, artık zevk almaya başlamıştı. Sonra ikisini 69 yaptırdım, Esra altta Aslı üstte olacak şekilde. Aslı'nın arkasına geçtim, yarağımı bir amına gömüyordum, çıkartıp bir götüne gömüyordum. Ben de şirazeden çıkmıştım artık, tam yarım saattir sikiyordum Aslı'nın amını götünü. Sonunda götündeyken fışkırdım. Yarağımı çekince götünden, Aslı osura osura tüm döllerimi Esra'nın ağzına yüzüne boşalttı.

Aslı'ya, "Hadi doğru banyoya, temizlen gel!" dedim. Küçük Esra'mı kuçaklayıp yatak odasına götürdüm, sırt üstü uzattım yatağa, bacaklarını ayırıp amına yumuldum yalamaya başladım. Öyle çok zevk veriyordu ki tazecik amcık anlatamam. Esra saçlarımdan tutmuş, sanki kafamı amına sokacak gibi bastırıyordu. Çılgın gibi inleyerek ve titreyerek orgazm oldu. Bu arada benim yarak yeniden sertleşmeye başlamıştı, hemen yarağı ağzına dayadım. Emdi, somurdu, taşaklarımı yaladı, yarağım yine kazık gibi oldu. Bu defa sırtüstü ben yattım, Esra kalktı yarağımı eliyle kavradı ve üstüne oturmaya başladı. Resmen amının dibine değiyordu. Oturup kalkmaya başladı. Ben de kalçalarından tutup sikimin üstünde zıplattıyordum Esra'mı. Bu arada Aslı da geldi yatağa oturdu, bizi seyrediyordu. Az sonra Esra başladı, "Sik Kemal amcam benim, sikkkk!" diye inlemeye, "Ohhh, çok zevkli, götümü de sik, her yerime sahip ol erkeğim, sikicim!" diyerek orgazm üstüne orgazm oluyor, amı durmadan kasılıyor ve sularını fışkırtıyordu. Sonra da yorgunluktan üstüme yığılıp kaldı. Üstümde öylece biraz bekledi, kendine gelince kalktı üstümden ve da duş almaya gitti.

Ben de kalktım yataktan, "Hadi Aslı salona geç, biz temizlenip geliyoruz!" dedim ve ben de banyoya girdim. Esra'yı bir güzel yıkadım. Esra da beni yıkadı, kurulanıp salona geçtik. Üçümüz de çırılçıplak oturuyorduk evin içinde. Telefonla üç tane fırın kebap söyledim. "Hadi üzerinize bişeyler giyinin, birazdan yemeğimiz gelir." dedim. Esra'nın odasına gidip giyinip geldiler. Ben de tişört ve şort giydim sohbet etmeye başladık. Aslıya sordum, "Esra'ya anlattıklarını bana da anlatır mısın?" diye...

Aslı başladı anlatmaya: "Ben küçükken oturduğumuz ev de oldukça küçüktü, benim odamla annemlerin odası bitişikti. Bazı geceler onların sesini duyar, kulak kesilirdim. Annem sürekli babamı azarlardı, (Üstüme çıkıp iki sokup çıkarıp boşalmayı biliyorsun, ama beni hiç düşünmüyorsun, bir gün olsun adam gibi sikemedin şu amı!) gibi laflar söylüyordu. Bunları duya duya sikişmenin ne olduğunu öğrenmiştim. Sonra babamı işten çıkartmışlardı, üç ay boş kaldı. Annem bu defa da, (Elde avuçta birşey kalmadı, adam bir çare bul!) diye kavga ediyordu babamla. Bir akşam yine odalarında konuşuyorlardı. Babam bir iş bulduğunu, ama patronun bir şartı olduğunu söyledi anneme. Annem de, (Neymiş şartı?) dedi. Babam da, (Herif göt hastasıymış, resmen götüme sulandı! Arasıra onun bu isteğini karşılarsam çok iyi para verecekmiş, onun dışında sadece getir götür işlerine bakacakmışım!) dedi. Annem, (Vay ahlaksız pezevenk!) diye çıkıştı. Bir süre sessizlik oldu, sonra annem, (Ya Memedim, iyice çaresiz kaldık, ne yapacağız?) dedi. Babam, (Bak hanım, ben çok düşündüm, bu işi kabul edeceğim. Hem kim ne bilecek adamın benden böyle birşey istediğini? Her zaman olacak değil ya, ara sıra dişimi sıkarım!) dedi. Annem de, (Başka da çaremiz yok!) dedi...

Babam işe başladı. Bir ay sonra daha güzel ve büyük bir eve taşındık. Annem artık eskisinden çok para harcıyordu. Yine bir akşam babam anneme anlatırken duydum, adamın babamı hiç boşalmadan yarım saat siktiğini, ilk zamanlarda çok acıdığını ve bu işten nefret ettiğini, ama artık alıştığını ve hatta zevk aldığını anlatıyordu. Adam üstelik para konusunda çok cömertmiş, maaş dışında bol bol para veriyormuş. Annem de, (Ya Memedim, bana da orda bir iş ayarla da, ben de çalışayım. Eve bir maaş da ben getirsem kötü mü olur?) dedi. Babam, (Gerçekten istiyorsan konuşayım. Zaten bana sordu, çay kahve ve temizlik işine bakacak tanıdığın biri var mı diye.) dedi. Annem de, (Hiç kaçırma, ben yaparım o işleri!) dedi. İki gün geçmeden annem de aynı yerde çalışmaya başladı. Artık nedense annemle babam yatakta hiç kavga etmiyorlardı. 6 ay geçmeden bir araba aldık, parasal durumumuz da oldukça iyiydi. Babam patronuyla konuşmuş, onun da yardımıyla ipotekle bir de ev aldık. Bunun karşılığında da babam extradan haftada 2 gece işyerinde bekçilik yapmaya başladı. Babamın olmadığı geceler annem beni erkenden yatmaya odama gönderiyordu. Sonra da patron evimize geliyor, annemi saatlerce sikiyordu. Artık gizlice onların konuşmalarını dinliyordum. Annem, babamın kendisini doğru dürüst sikemediğini, hiç orgazm yaşamadığını, götüne elini bile sürmediğini anlatıyor, adam da, (İyi ki kocanı işe almışım, ikiniz de beni çok mutlu ettiniz!) diyor, annemi inlete inlete sikiyordu...

16 yaşına girdiğim gün, akşam arkadaşlarımla doğumgünü kutlayacağımı söylemek ve biraz para istemek için, annemlerin çalıştığı yere gittim. O güne kadar adam beni hiç görmemişti. Annem çantasından daha cüzdanını çıkarmadan, adam cebinden bir tomar para çıkarıp bana verdi, (Al bunu, güzel bir doğumgünü partisi yap!) dedi. Sevinçten o an adamın boynuna sarılmak istedim, ama kendimi tuttum. Verdiği (700 TL) para ile o akşam arkadaşlarımla harika bir doğumgünü kutlamıştım. Birkaç gün sonra annemin yanına gittiğimde de, adam ayrıca doğumgünü hediyesi olarak bana altın kolye hediye etmişti. Artık sıkça gidiyordum işyerine. Adama da ısınmıştım, her gittiğimde cebime harçlığımı koyuyordu. Adamın bende gözü olduğunu hissediyordum. Üstelik annemle sikişirken konuştukları da beni çok tahrik ediyordu.

Bir gün yine işyerine gittiğimde annem ortalıkta yoktu. "Ali amca bana bir yemek ısmarlar mısın?" dedim. Hemen kalktı, "Hadi gidelim!" dedi. Güzel bir restorantta yemek yedik. Yemeğin üstüne çay içip sohbet ederken, "Annemle ne yaptığınızı biliyorum!" dedim. O da hiç çekinmeden, "İstersen senle de yaparız aynısını, karşılığında da ne istersen veririm, yeterki sen kabul et! İstiyor musun, yapalım mı?" dedi. "Yapalım!" dedim. Restorandan çıktık, bankada benim adıma bir hesap açtırdı ve 20.000 TL para aktardı, her ay da düzenli olarak 2.000 TL yatırılması için direktif verdi. Hesap cüzdanımı verdi ve 18 yaşıma gelince kullanabileceğimi söyledi. Ordan da evine gittik ve o günden itibaren beni de sikmeye başladı. Halen de sikiyor!" dedi.

Ağzım açık kalmıştı Aslı'nın bu hayat hikayesini dinlerken. Düşündüm, (Kadere bak be!) dedim kendime. Bu arada yemeğimiz geldi, yedik, ayranları içtik. Aslı'ya, "Hiç kimseyle karşılaştırılmak istemem ama, Ali amcan mı? Kemal amcan mı?" diye sordum. Aslı gülerek, "Kemal amca inan sendeki hiç kimsede yok! Seninki Fatma teyzeye de yeter, Esra ile bana da yeter!" dedi. Ben de gülerek şaka mahiyetinde, "Annen de tadına bakmak isterse, bir ara uğrasın!" dedim, hep birlikte gülüştük...

Aslı'yla Esra'yı alıp arabayla biraz dolaştırdım. Sonra Aslı'yı evlerine bıraktım. Biz de Esra'yla eve döndük...

Esra'yla eve döndükten sonra biraz internete takıldık. Sabah yola gideceğimiz için erkenden yattık, sabah erkenden kalkıp saat 06:00'da yola çıktık. Ereğli'de hastaneye vardığımızda saat 7:30'du. Esra'nın dedesinin odasına çıktığımızda, Fatma ve Fatma'nın annesi Asiye hanım bizi karşıladılar. Esra dedesine sarıldı. Hoşbeşten sonra, Fatma, "İyiki geldiniz, nerdeyse kirden kokmaya başlamıştım! Kemalcığım annemle beni eve götür de, bir temizlenelim!" dedi. Birlikte Annesigilin evlerine gittik.

Fatma hemen banyoya girdi, temizlenip çıktı. Fatma'dan sonra annesi Asiye hanım banyoya girince, Fatma kolumdan tuttuğu gibi beni yatak odasına sokup dudaklarıma yapıştı. Elimi amına attığımda sanki yanıyordu Fatma'mın amı. Çırılçıplak olduk anında, yatakta yiyişmeye başladık. Fatma, "Çok özledim yarağını aşkım!" diyerek sikimi somurmaya başladı. Ben de Fatma'mım amıyla öpüşmeye başladım. Amı kıvama gelmişti, bacaklarını omzuma alıp kökledim amına. Fatma, "Ohhh aşkım harikasın, çok özledim, sik beni!" diye haykırmaya başladı. Köküne kadar sokup, kertiğine kadar çekiyor tekrar gömüyordum yarağı fatmanın amına. Fatma, "Sik, kökle, orospunu doyur yarağa, ohhh!" diye inleye inleye ve sarsıla sarsıla boşaldı. Yarağımı amından çıkarıp, başladım amını yalamaya. Fatma, "Öldürüyorsun zevkten Kemalll, offf aşkım süpersin!" diyordu.

Amının sularını yaladıktan sonra, domalttım Fatma'yı, göt deliğini yaladım, somurdum, dilledim. Fatma, "Götümü de sik aşkım, sok o koca yarağını götüme!" diye tekrar inlerken, yarağımı götüne dayayıp bastırdım. Başı girince, "Ufff çok acıyor aşkım, yavaş lütfen!" demeye başladı. Biraz bekledim. Göt deliği yarağıma alışınca kökledim hepsini. Fatma altımda kıvranıyor, "Sik aşkım, sik götümü!" diye bağırırken, amını okşayarak tekrar boşalmaya başladı. Ben de sona gelmiştim. Götüne iyice abanarak, en derine döllerimi fışkırttım.

Önce ben giyinip çıktım odadan. Fatma'nın annesi Asiye hanım yatak odasının yanında bulunan mutfaktaydı. Mutfağa girip, bir bardak su aldım. Asiye hanım, "Git temizlen de öyle iç suyunu!" dedi. Bardağı bırakıp banyoya gittim. Fatma banyodaydı, "Ne oldu?" dedi. "Su içecektim, annen temizlen sonra iç dedi. Ben de temizlenmeye geldim!" deyince, beni soydu, duşun altına girdik birlikte. Öpüşüp oynaşırken yarağım yine keser sapı gibi oldu. Fatma'yı duşun altında domaltıp arkadan amına geçirdim. Fatma'yı boşaltıncaya kadar pompaladım. Sonra duş alıp birlikte çıktık. Hepimiz hazırlandıktan sonra evden çıkıp hastaneye döndük.

Hastane odasına girince, Asiye hanım, "Fatma kızım, telaşeden çamışır almayı unuttum, ne olacak şimdi?" dedi. Ben hemen atıldım, "Ne olacak canım, gider alırız!" dedim. "Size de zahmet olacak..." dedi. "Boşver Asiye hanım, ne zahmeti, hemen gider geliriz!" dedim. "İyi o zaman, hadi gidelim!" dedi. Asiye hanım ve ben tekrar evlerine doğru yola çıktık. Arabayla giderken Asiye hanım manalı manalı bana bakıyor, çaktırmadan da önümü kontrol ediyordu. Sonunda dayanamadı, "Kemal bey, kızıma ne yaptın öyle, bağırta bağırta bir hal ettin Fatma'yı!" dedi. Ben de, "Asiye hanım size rahatsızlık verdiysem özür dilerim. Fatma artık benim karım sayılır, size anlatmadı mı? Kendisine evlenme teklif ettim, ama böyle daha iyi diyerek reddetti teklifimi, evlenmesekte ben senin karınım diyerek kestirip attı!" dedim. Asiye hanım, "Demek ki kızımı mutlu eden başka birşey var o zaman sende..." derken, evin önüne gelmiştik.

Arabayı park ettim ve eve girdik. Asiye hanım mutfağa girip dolaptan bir şişe çıkardı, iki bardağı doldurup birini bana uzattı, "Al iç, bal şerbeti ve karadut suyu, bu sıcakta iyi gelir!" dedi. Bir yudum aldım, tadı harikaydı, kalanını bir seferde içtim. Asiye hanım, "Bu güzel bir içecek, bizim buralarda damatlara gerdeğe girmeden önce içirirler, enerji veriyormuş!" dedi. Anladım ki, ben kızı Fatmayı sikerken, Asiye hanım oldukca etkilenmiş, ama bir türlü (Beni de öyle siksene!) diyemiyordu. Ona, "Şimdi bana da içirdin bunu, bu enerji nereye gidecek, Fatma da yok ki?" deyince, Asiye hanım, "İnan Kemal bey, ben 38 yıllık evliyim, ne kocamdan böyle birşey gördüm, nede Fatma'yla rahmetli kocası arasında bu kadar uzun süren birşey gördüm! Siz içerdeyken sesinizi duyunca banyodan çıktım, işiniz bitinceye kadar kapınızın önünden ayrılamadım. Hatta sen mutfağa geldiğinde kasılmalarım devam ediyordu..." derken, Asiye hanımın dudaklarına yumuldum.

Öpüşerek yiyişerek yatak odasına kadar gittik. Asiye hanım anında çırılçıplak soyunmuştu. Vücudu yaşına göre oldukça diriydi, "18'lik kız gibisin Asiye hanım!" dedim. Asiye hanım, "Sen de tam bir erkeksin, yarım saat boyunca Fatma'yı durmadan bağırttın!" dedi. Ben de soyundum, külotumu çıkardığımda Asiye hanımın gözleri faltaşı gibi açıldı. "Bu ne ya böyle, at yarağı gibi! Kızımın bağırdığı kadar varmış, o nasıl girecek bana Kemal bey?" derken elini uzatıp yarağımı avuçladı ve okşamaya başladı. "Asiye hanım sen rahat ol, ben onu 16-17 yaşındaki kızların hem amına hem götüne soktum, zevkten inim inim inlediler. Birazdan sen de inleyeceksin!" dedim. Asiye hanım, "Valla Kemal bey, ben bizim herifinkini büyük diye bilirdim, ama bu üç katı kadar var!" dedi. Ona, "Desene Asiye hanım sen daha bakiresin, bak bunu yediğinde kadın olduğunu anlayacaksın, inan bana!" dedim.

Asiye hanımı karyolanın üstünde domalttım, arkadan amını yalamaya başladım. Amının tadı nefisti, kokusu harikaydı Asiye hanımı boşaltıncaya kadar somurdum amını, am suyunu içime çektim. Asiye hanım nefes almakta zorluk çekiyor, içini çeke çeke kasılmaya devam ediyordu. Bu defa göt deliğini yalamaya dilemeye başladım. Asiye hanım, "Ayyy Kemal bey, öldürecek misin beni, lütfen biraz dinleneyim!" dedi, yüzükoyun yatağa uzandı. Ben de yanına uzandım, "Kız Asiye amın daracık, sanki Fatma buradan çıkmamış gibi!" dedim. Asiye de, "Ordan çıkmadı zaten, Sezeryanla aldılar!" dedi. "İyi de, bunca yıllık evlisin, halen bukadar dar olması şaşırttı beni!" dedim. "10 yıldır parmağımdan başka birşey girmiyor, ondandır!" dedi. "Kocan sikmiyor mu?" dedim. "Ahh ahh Kemal, sorma 10 yıl önce ceviz çırparken kocam ağaçtan düştü, sikiyle taşakların birleştiği yere parmak kalınlığında bir odun parçası girdi, kanı durmadı, acele doktora yetiştirdik, ameliyatla çıkarıp dikiş atıldı. O günden sonra tık yok herifte!" diye anlatınca; onun adına üzülmüştüm.

"Peki, başkasıyla hiç olmadın mı?" dedim. "Ayy Kemal, burası küçücük bir yer, anında orospu diye tefe koyarlar valla!" dedi. Ona, "Benimle neden istedin peki?" diye sorduğumda, "Sen yabancısın, hem kızımla bir ilişkin var, beni sağda solda anlatmazsın!" dedi. Dudaklarına yumuldum, yanaklarını, kulak memelerini, boynunu yaladım somurdum. Gögüslerini koparırcasına emdim. Vücudunda dilimin değmediği yer kalmadı. Asiye, "Harikasın Kemal, ohhh sik beni!" diye kıvranmaya başladı altımda. Yarağımı tükürükledim ıslattım, amının dudaklarını ayırıp dayadım, yavaşca bastırdım. Sikim başı girince, Asiye, "Iıhhh! Yavaş, kurban olurum yavaş!" diye inleyince bekledim. Göğüslerini avucuma alıp yoğurdum. Bu arada o farkında olmadan yarağımı amına kökledim. Asiye bastı çığlığı, "Orospu analı, yırttın amımı!" diye feryat etmeye başladı.

Hırslanmıştım, var gücümle pompaya devam ettim. Asiyenin amı gevşemiş, sulanmış, yarağımı rahat alır olmuştu. 15 dakika pompalamamın sonunda Asiye de zevkten uçuyordu artık. "Harika sikiyorsun Kemal, ohhh erkeğim, kökle, dibime vur o koca sikini!" diye diye boşaldı. Asiye'yi yüzükoyun çevirdim, arkadan tekrar amına girdim. Yarağımı köküne kadar sokuyor, çıkartıp tekrar köklüyordum. Asiye altımda sırılsıklam olmuş, her yeri terden ıslanmıştı. Yarağımı çıkarıp, bacaklarını iyice ayırdım, amını yalamaya başladım. Götünü de yalıyordum. Asiye, "Ohhh Kemalll, sikilmenin bu kadar zevkli olduğunu ilk defa hissettim, harika bir erkeksin!" diyordu. "Asiyeciğim daha dur bakalım, yeni başladık, daha ne zevkler yaşatacağım sana!" dedim. "Valla Kemal ne diyeceğimi bilmiyorum, 38 yıldır kocam beni sikiyor sanıyordum. Belki de kocamın beni bu güne kadar boşalttığı kadarını sen şu ana kadar yaptın. İnan kendime hakim olamıyorum, sürekli amımın suyu akıyor! Damızlık boğa gibisin Kemal!" dedi.

"Asiyeciğim amın çok tatlı ve de çok dar. İnan bana, kızın Fatma'nın ve torunun Esra'nın amından bile dar seninki!" dedim ve tekrar amına geçirdim yarağımı. Kalçalarını yoğururken, parmaklarım da göt deliğine masaj yapıyordu. Asiye başını çevirip, "Esra'yı da mı siktin Kemal? Daha o körpecik bir kız, senden bunu beklemezdim!" dedi. "Asiyeceğim, Esra'yı sikmemek için çok direndim, ama beni tehdit etti, mecbur kaldım. (Kendimi başkasına siktirir, anneme de senin siktiğini söylerim!) deyince, inan gözüm döndü o anda ve amını patlattım orospunun!" deyince, Asiye, "Annesi de, (Kemal amcası Esra'ya iyi geldi, kızım düzeldi!) diye seviniyordu, demek neşesi yarak yemesindenmiş!" dedi.

Bu arada Asiye yine inlemeye, ohlamaya başlamıştı, boşalması yakındı. Ama ben onu götünden de sikmek istiyordum. "Asiyeceğim götünün de tadına bakmak istiyorum, ne olursun aşkım, bunu benden esirgeme!" dedim. "Ayy Kemal, o kocaman yarak küçücük deliğe nasıl girecek? Zaten amıma bile zor aldım sikini!" dedi. "Asiyeciğim, evet girerken biraz acıyacak, ama sonrasında amından aldığın zevkin on katını alacaksın!" dedim. Yarağımı anından çıkartıp, göt deliğini yaladım, "Aşkım ellerinle göt yanaklarından tut ve iyice ayır!" dedim. Asiye dediğimi yaptı. Yarağımın başını sıktırdım, götünün deliğine dayayıp bastırınca başı biraz girdi. "Çok acıyor Kemal, lütfen yapma!" diye yalvarmaya başladı. Öylece bekledim, "Acının hepsi bu Asiye, başka birşey yok, birazdan alışır götün, sik diye yalvarırsın! Sen şimdi bir elinle amını okşa!" dedim.

Ben de göt yanaklarını avuçlayıp iyice ayırdım, "Derin nefes al!" dedim. Asiye nefes alınca birden abandım götüne. Yarağımı köküne kadar oturtmuştum götüne. Asiye altımda feryad figan ediyor ve bana, "Orospunun evladı, piç, anası sikişmişin çocuğu!" diye küfürler yağdırıyordu. Göt deliği yarağıma alışıncaya kadar bekledim ve sonra çok yavaş hareketlerle alıştırdım. Artık Asiye kalçalarını oynatmaya başlmamıştı. Yarağımı geri çekince sanki götü yerinden çıkacak gibi oluyordu. Asiye, "Yapma ne olur, çok acıyor, sanki götüme odun sokuyorlar!" diyordu.

Baktım bu iş böyle olmayacak, Asiye'nin beline bastırdım ve var gücümle sokup çıkarmaya başladım. 4-5 dakika böğürdü Asiye altımda, ama göt deliği de gevşemişti, artık rahat girip çıkıyordum. Asiye'den de 'Ahh ohh!' sesleri çıkmaya başlayınca rahatlamıştım. Asiye'nin götünü her pozisyonda 40 dakika siktim ve götünün derinliklerine döllerimi fışkırttım. Sikim yumuşayıncaya kadar içinde bekledim. Asiye'nin götünden yarağı çekince 'Fosss!' diye çıkan havayla birlikte döllerim de amına doğru akmaya başladı. Asiye'nin üzerinden kalktım ve "Asiyeceğim, şimdi tam bir kadınsın! Bu yarak senin emrinde, bundan böyle dilediğin zaman yiyebilirsin tatlım!" dedim.

Asiye parmaklarıyla göt deliğini yokluyor, "Ayy Kemal mahvetmişsin yaa, bu nasıl kapanacak şimdi?" diyerek ağlamaya başladı. "Hadi gel banyoya girelim, ben kapatırım onu!" dedim. Ayağa kalktı, ama bacaklarını birleştiremiyordu, sanki gerdekten çıkmış gelin gibiydi. Belinden sarılıp kucağıma aldım, banyoya kadar taşıdım. Sıcak suyu açtım, her yerini köpürte köpürte yıkadım. Götüne sıcak suyla masaj yaptım, göt deliği bir nebze kapanmıştı. Kendim de duşumu aldım ve çıktık. Asiye giyindi geldi, ben de giyinmiştim, dudağıma bir öpücük kondurdu, "Harika bir erkeksin, müthiş zevk aldım. Beni asla bu zevkten mahrum etme Kemal, tamam mı?" dedi. Ben de, "Tamam Asiyeciğim, her zaman emrindeyim, sen iste yeter ki!" dedim.

Evden çıktık, onu bir lokantaya götürdüm, yemek yedik. Lokantadan, Fatma, Esra ve dedesine de birşeyler hazırlattık, hastaneye gittik. Fatma bizi görünce, "Nerde kaldınız ya, meraktan öldüm?" dedi. Ben hemen, "Annen iyice bunalmış, onu biraz dolaştırdım. Lokantada bir yemek yedik ve geldik işte, abartma!" dedim. "İyi, tamam!" dedi. Fatma, Esra ve dedesi getirdiklerimizi yediler. Sonra Fatma'ya, "Bu gece Asiye hanımla Esra kalsın dedesinin yanında, sen biraz dinlen!" dedim. Teklifimi herkes onaylayınca, Fatma'yla ben hastaneden ayrıldık...

[Kemal]
发布者 japon_1
3 年 前
评论
账户以发表评论